Kadınlarda Cinsel İsteksizlik

CİNSEL İSTEKSİZLİK...

Her 10 kadından 4'ünde olan, çok yaygın bir sorun... Pek çok kadın bu sorunun varlığını dile getirmeye utanır, kimselere anlatamaz derdini, durumu kabullenir ve cinselliği sadece "görev" icabı yaşar. Halbuki bu durumun tedavisi mümkün. Aşağıda cinsel isteksizlik nedenleri ve tedavisini bulabilirsiniz. Mutlu, keyifli. tatminkar cinsellik yaşayabilmeniz dileğiyle...
Tıbbi bir nedene bağlı olmayan, belirgin baskı ve kişiler arası zorluklara yolaçan, sürekli ve tekrarlayıcı bir biçimde cinsel fantezi ve cinsel aktiviye isteği yokluğu ya da eksikliğidir.

Bu duruma eğer cinsel temastan aktif olarak kaçınma ve iğrenme hali eşlik ederse CİNSEL TİKSİNTİ BOZUKLUĞU denir.

Cinsel isteksizlikle 3 şekilde karşılaşırız:
- Ön plandaki ana sorun olarak
-Vajinismus, disparoni gibi başka bir cinsel sorun sonucu ortaya çıkmış,
-Evlilik sorunları, eşle sorunlar, depresyon vs gibi başka problemler sonucu ortaya çıkmış..
 
Genellikle cinsel işlev bozukluklarında iki ya da daha çok sorun biraradadır. Cinsel isteksizlikte ağrılı cinsel birleşme, uyarılma ve orgazm bozukluklarını da sıkça görmekteyiz. Hastalarda ıslanma, sertleşme, orgazm olamamama, seks sırasında ağrı duyma şikayetleri cinsel isteksizliğin sonucu veya nedeni olarak da karşımıza çıkmaktadır. Bunlara rağmen cinsel aktivitesini sürdüren kişide de seks mutluluk ve haz veren bir aktivite olmaktan çıkıp, gerginlik duyguları ortaya çıkaran bir olaya dönüşmektedir. Tabii bu durum zamanla partnerini de etkilemektedir. Zamanla; Partnerinin orgazmı için çabalayan bir erkek, partneri orgazm olamadığında hayalkırıklığına uğrar, kırgınlık yaşar ve cinselliğe ilgisini kaybedebilir.
 
İsteksizliğin altında hangi duyguların yattığının anlaşılması tedavide temel noktadır.

-Kızgınlık, öfke, ( ya kendine ya partnerine, veya cinselliğe karşı)
-Utanma, ilk deneyim olmasından, geçmiş cinsel travmalardan, vücudundan , geçmiş deneyimlerden, özgüven eksikliğinden, tutku ve fantezilerinden
-Korku, ağrı hissedeceğini düşündüğü için veya hamilelik korkusu
-Endişe, reddeilmekten, başarılı olamamaktan, partneri için yetersiz  olacağını düşündüğünden
SUÇLULUK VE GÜNAHKARLIK duygusu tüm cinsel işlev bozukluklarında karşımıza çıkabiliyor, kişi kendini cezalandırıyor.
 
Cinsel isteksizlik kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur, öyle ki kadınların @ ında görülmektedir.
 
NEDENLERİ
 
-Yetersiz cinsel eğitim
-Cinsellikle ilgili yanlış inanışlar, mitler
-Aşırı muhafazakar bir çevrede büyüme, yaşama, dini inançlar
-Partnerler yaşanan sorunlar, sadakatsizlik, aldatma olayları, partneri çekici bulmama, ilişkide yaşanan diğer sorunlar, iletişim kopukluğu
-Kişilik özellikleri, obsessif kişilik özellikleri,
-Bozuk aile ve sosyal ilişkiler
-Depresyon ve diğer psikiyatrik bozukluklar
-Alkol ve madde bağımlılığı
-Antidepresan ilaçlar ve bazı başka ilaçların yan etkileri
-Geçmişteki olumsuz cinsel deneyimler, cinsel travmalar
Partnerde cinsel problem varlığı
-Bedensel hastalıklar
-Özgüven kaybına yolaçacak fiziksel değişiklikler, yaşlanma
-Gebelik, lohusalık, emzirme dönemleri
-Kişidekİ suçluluk ve günahkarlık duyguları
 
Bunların yanısıra doğum, gebelik, lohusalık dönemi, menapoz, bazı hormonal bozukluklar ve bazı ilaçların yan etkileri de cinsel isteksizlik yapabilmektedir.
 
TEDAVİ
 
Bu partnerler arasındaki bir uyum sorunudur, tek bir kişinin problemi değildir, eş çözümün bir parçası olmalıdır.  Tedavide ana yaklaşım, kişide cinsel isteği azaltan nedenlerin bulunup ortadan kaldırılması ve cinsel durumu yeniden yapılandırmaktır, örneğin uyarılma aşamasının kalitesini arttırarak cinsel isteği yeniden ortaya çıkarmak gibi..
 
Cinsel isteği azaltan etmenler bulunur; hamilelik,emzirme, yoğun çalışma ssatleri, aşırı kilo alımı ve özgüven kaybı, evin aşırı kalabalık oluşu, depresyon, geçmişteki cinsellikle ilgili hoş olmayan tecrübeler veya travmalar vs gibi durumların varlığı ortaya konur.

Partnerle ilişkideki çatışmalar hem sorunun kaynağı olabilmekte, hem de terapi sonucunu olumsuz etkilemektedir, o yüzden de tedavide ilk basamak partnerle ilşkiyi düzenlemektir, ilişkideki sorunların yapıcı biçimde ele alınması, ilişkide flört havasının yaratılması çiftin cinsel iletişimlerinin de  arttırılması, birbirlerine cinsel ihtiyaçlarının aktarabilmesi, cinsellikle ilgili kısıtlama olmaksızın konuşabilmeleri, paylaşımda bulunmaları önerilir. Cinsel arzuların, fantezilerin, bastırılmış isteklerin konuşulması sağlanır.

-Cinsel isteklerinizi konuşmaktan, paylaşmaktan çekinmeyin, istemek en doğal hakkınız, ama reddetmek te..
-Reddedilmeyi de doğal karşılayın ve asla partnerinize kızmayın, kırılmayın..
-Partnerinizle hangi tür ve hangi şartlarda seksten hoşlandığınızı, arzularınızı, fantezilerinizi konuşun, paylaşın, onlardan neler beklediğinizi  söyleyin, reddedilmeyi de göze alarak isteklerinizi söyleyin.Fantezi veya arzuları nedeniyle aşağılanacağını, ayıplanacağını düşünerek bunları paylaşamayan insanlarda bunları bastırma durumu zamanla cinsel isteksizliğe yolaçabiliyor.
 
Tedavide cinsel eğitim de çok önemli, cinsellikle ilgili mitler, yanlış inanışlar, değer yargıları, bakış açıları tartışılır. Cinsellikle ilgili temel bilgilendirme yapılır. Şu bilgilendirme çok önemlidir; cinsel uyarının ilk ve asıl kaynağı biziz, içimizde cinsel istek uyandırmak partnerimizim değil , bizim görevimizdir.

Eğer geçmişte kötü tecrübeler, travmalar yaşandıysa bu hastalarda baskılanan duyguların açığa çıkarılması, şu anki duygularla geçmişte yaşanan duygular arasında bağ kurulması, duyguların söze dökülmesi ve duyguların çözümlenmesi sağlanır.

Duygusal rahatlama, partnerle ilşkinin açık iletişim, paylaşım, sorunların üzerine gidilip çözümlenmesi, cinsellikle ilgili yeniden bilgilendirme, yapılandırma sonrası hastaların büyük kısmında sorun çözülmüş oluyor. Çeşitli aşk oyunlarıyla çiftin yeniden flört ettirilmesi, cinsellik için uygun şartların sağlanması ve güzel sevişme sanatının öğretilmesiyle tedavimizi sonlandırıyoruz...

  • Kategori :
  • Genel
  • 370
  •  
Yorumlar
    Henüz Yorum Eklenmedi.
Tüm Bloglar
www.jinekologburada.com © 2019 - Doktor bul ve randevu al.
İş bu sayfada yer alan yorumlar, ilgili doktorun doğrudan veya dolaylı emri, talebi ve/veya ricası olmaksızın, ilgili hasta tarafından bağımsız olarak yazılmaktadır. Bu web sitesinin temel amacı sağlık alanında kamuoyunun daha iyi bilgilenmesini sağlamaktır.
×